Kripto Para, Borsalar ve Hukuki Değerlendirmeler
Merkezî olmayan, hakkında henüz düzenleme bulunmayan kripto para üzerine değerlendirmeler içeren yazımızı okurların istifadesine sunarız.
Kripto para nedir?
Kripto para, eşler arası teknoloji kullanılarak merkezi bir otorite veya banka olmadan çalışan, işlemlerin yönetiminin ve dağıtımı toplu olarak ağ tarafından idare edilen ve karmaşık kodlarla şifrelenmiş bir çeşit dijital para birimidir. Kripto para, dijital bir cüzdanda saklanan, parasal karşılığı bulunan bir değer olup, cüzdanlar ve bloklar arasında gerçekleşen transferlerde aracı kuruma ihtiyaç bulunmamaktadır. Bu işlemlerin gerçekleşmesinde Blockchain adı verilen bir teknolojiden faydalanılır.
Kripto paralar için kimi zaman elektronik para benzetmesi yapılsa da kripto para kavramının temelinde yönetilememe ve merkezsizlik unsuru öne çıkmaktadır. Diğer bir deyişle, kontrolü hiçbir otorite ve merkezi güç tarafından sağlanmamaktadır. Bu açıdan merkezi otoriteye ya da aracı kuruma bağlı olmayan kripto para, 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında bir elektronik para olarak değerlendirilmemiştir (BDDK’nın 25.11.2013 tarihli duyurusu). Bu yönüyle hem Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) mevzuatında konu hakkında düzenleyici bir hüküm bulunmuyor.
Kripto paranın alıcı ve satıcı taraflar arasında alım-satımına aracılık edilmesinden hareketle, bu işlemi gerçekleştiren -“borsa” olarak tabir edilen- kuruluşlar, BDDK ve TCMB tarafından herhangi bir regülasyona tabi tutulmuyor. Her ne kadar alım-satım platformları borsa olarak isimlendirilmiş olsa da bu kuruluşlar, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu madde 3/1-ç hükmünde öngörülen niteliklere haiz bulunmayıp, alım-satıma aracılık etme fonksiyonu yönüyle borsaya benzetilmiştir. Söz gelimi “borsa” isminin kullanılması, bu kuruluşların Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) tarafından regülasyona tabi tutulduğu anlamı taşımıyor. Borsa kuruluşlarının bitcoin alım-satımına aracılık etmesi, SPK mevzuatında yer alan “aracı kurum” kavramını akla getirebilir. Ancak borsa kuruluşlarında alım-satıma konu olan unsurların 6362 sayılı Kanunun madde 3/1-a ve madde 37 hükmünde belirtilen sermaye piyasası araçlarından olmadığı dikkate alınırsa -ki alınmalıdır-, SPK tarafından regülasyona tabi olmadığı anlaşılabilecektir.
Diğer taraftan, ilk kripto paranın satın alımında, kripto paranın karşılığının itibari/kaydi para olması sebebiyle alım-satıma aracılık eden borsa kuruluşlarının bir takım bankacılık ilkelerine uyumlu olması gözetiliyor. Bu bağlamda, ülkemizde 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun hükümleri doğrultusunda “Müşterini Tanı” (Know Your Customer — KYC) ilkesi ve kara para aklama (Anti Monay Laundering — AML) önlemlerine uygun olarak bitcoin almak isteyen müşterilerden kimliklerini beyan etmeleri ve başkası adına işlem yapmamaları talep edilmektedir. Salt bu yönüyle, Mali Suçları Araştırma Kurumu (MASAK) düzenlemelerinin uygulanması gerekliliği öne çıkmaktadır.
Kripto Para Kuruluşları
Kripto para alım ve satımına aracılık eden borsa kuruluşu açısından bakıldığında ise bahse konu kuruluşların, zorunlu olmamakla birlikte limited veya anonim şirket statüsünde ve bir teknoloji şirketi olarak kurulmakta olduğu, faaliyet konusu açısından BDDK, SPK gibi bağımsız idari otoritelerin regülasyonu altında kurulmadığı açıkça görülecektir. Halihazırda faaliyet gösteren bazı şirketlerin faaliyet kodu kontrol edildiğinde faaliyet alanının “62.01.01-Bilgisayar programlama faaliyetleri (sistem, veri tabanı, network, web sayfası vb. yazılımları ile müşteriye özel yazılımların kodlanması vb)” olarak belirlendiği görülüyor. Bu çerçevede bir kripto para borsa kuruluşu, yürürlükteki her türlü mevzuata uymak kaydıyla internet üzerinde her türlü mal ve hizmetin alım-satımını yapmak, dağıtmak, tanıtmak ve pazarlanmak ile bu amaçla açık arttırma veya eksiltme düzenlemek, internet sitelerinde ilan almak, vermek ve alım satım işlerinde aracılık etmek üzere kurulabilmekte, ilgili şirketlerin kurucularında herhangi bir nitelik şartı ve özel bir minimum sermaye tutarı vb. özel düzenlemeler aranmamaktadır. Diğer bir deyişle, limited veya anonim şirket statüsünde standart bir şirket kuruluş süreci işletilecektir.
Hukuki Yönden Kripto Para İşlemleri
Kripto para alım-satımına web sitesi veya mobil yazılım vasıtası ile aracılık edilecek olması nedeniyle alıcılar ve satıcılar, borsa kuruluşu müşterisi statüsünde yer alacak olup, bu müşterilerle kurulacak ilişkide hukuki temeli, taraflar arasında kurulacak kullanıcı sözleşmesi oluşturacaktır. Bu sözleşme çerçevesinde müşteriler ve borsa kuruluşu, hak ve yükümlülüklere sahip olmaktadır. Ancak alım satıma konu olan kripto para bir mal, emtia veya hizmet vb. olarak değerlendirilmediğinden, hatta bazı görüşlere göre maddi olmayan bir duran varlık olarak değerlendirildiğinden, sözleşme çerçevesinde oluşacak uyuşmazlıklarda hangi hukuki disiplinin uygulanacağı belirsizliğini korumaktadır. Bu bağlamda 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yapılan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler dahilinde yapılan tüketici işlemi olarak düşünülerek 6502 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilebilir. Ancak halihazırda borsa kuruluşlarının müşterilerle yaptığı bahse konu sözleşmede genel anlamda bir yükümlülük üstlenmediği görülüyor. Diğer yandan, dijital cüzdanlarında dijital para bulunduran kişilere yönelik olarak 3. taraflarca hukuka uygun bir icra takibi başlatılması durumunda kripto para şirketlerinin, takip talebinde bulunan taraflar lehine halihazırda bu takipleri icra ettiği belirtilmektedir. Benzer şekilde bir miras bırakana ait dijital cüzdanda yer alan kripto paranın, yasal mirasçılar veya tereke temsilcisi tarafından hukuka uygun olarak talep edilmesi durumunda bu talebin hukuka uygun olması halinde karşılandığı bazı kripto para borsaları tarafından belirtilmektedir. Borsa kuruluşlarınca karşılanan bu taleplerin, konuyla ilgili özel olarak bağlayıcı hukuk kurallarının yerine getirilmesinden ziyade, borsa kuruluşunun itibarına olumsuz etkide bulunabilecek genel anlamda yasal uyumu öncelemeyi tercih etmesinden kaynaklandığı söylemek yanlış olmayacaktır.
Self Regulation
Kripto para piyasası henüz regülasyona tabi olmasa da burada “self regülasyon” tabirini kullanmak mümkün. Zira borsa kuruluşlarının bankacılık alanında görülen türden politikalara sahip olmaları, güven inşa edebilmeleri adına önemli bir unsur olarak öne çıkıyor. Nitekim kriptopara borsası niteliğine sahip olan bir şirketin, çağdaş bankacılık ve ödeme sistemleri ilkelerine paralel nitelikte politikalar ihdas etmesi ve bunları deklare etmesi, şeffaflık açısından olumlu bir etken oluşturarak kriptopara müşterileri nezdinde güven tesis edebilmesini sağlayacaktır. Diğer taraftan aksi durumda, şeffaf ve ilkeli olmamanın bir sonucu olarak şirket varlıkları üzerinde bir güvenilmezlik oluşması durumunda, regülasyona tabi olan bankacılık sistemi ile kripto para şirketlerinin işlem irtibatının kopmasına neden olacak yaptırımlar ortaya çıkabilecektir. Ortaya çıkabilecek bu durumda, kripto para borsası bir şirketin Türkiye yasalarına tabi olarak kurulduğu dikkate alınırsa bu durum söz konusu şirketlerin faaliyetlerinin durması anlamına gelebilecektir.
Bitcoin borsası şirketleri, 5549 sayılı Kanun ile bağlı olduğu gibi 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) hükümlerine de uyum sağlamalıdır. KYC ve AML ilkeleri doğrultusunda kimlik bilgisinin beyanı ve bu beyanın işlenmesi, işlenen verilerin olası yurtdışına aktarılması kabul edilen durumlar, kripto para borsalarını KVKK yönünden yasal uyuma yönlendirmektedir.
2020 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın çıkaracağı blok zincir tabanlı kripto para biriminin uygulamaya alınacağı belirtilmiştir. Bununla birlikte kripto para için 6493 sayılı yasada yapılacak bir değişiklikle veya ihdas edilecek bir başka yasa ile blok zincir alanının regülasyona tabi tutulacağı düşünülebilir. Ancak bunun nasıl gerçekleştirileceği konusunda henüz ortaya konmuş somut bir emare bulunmuyor. Diğer yandan TCMB Finansal İnovasyon Genel Müdürlüğü’nde yürütülen ar-ge çalışmaları doğrultusunda istihdam edilmek üzere Eylül ayı içerisinde 10 uzman yardımcısının işe alım ilanı, kripto paralar özelinde yapılacak düzenlemelerin TCMB odaklı yürütüleceği izlenimi uyandırmaktadır.
Diğer Blog Yazılarına Göz Atın
Apsis Editör Ekibi
2019 yılından bugüne kadar devlet teşvikleri alanında faaliyet gösteren Apsis Danışmanlık Hizmetleri, sağlık turizmi, imalat sanayi, ihracatçı işletmeler ile çeşitli KOSGEB ve TÜBİTAK projelerinde terzi usulü anlayışı profesyonel bir yaklaşımla yerine getirerek milyonlarca lira devlet desteğini işletmelere kazandırmaktadır.